ZAFER KIRBIYIK



Zafer yoldaşı, Mersin’e gönderildiğinde tanıdım. Bir yandan görev aldığı şehri, işçi ve emekçilerini tanımaya çalışıyor bir yandan da çalışabileceği uygun bir iş arıyordu. Çalışmayı sadece maddi gelir için düşünmüyordu Zafer, oradaki işçilere devrimi, sosyalizmi taşımayı planlıyordu. Gençti, tecrübesizdi belki ama devrime, sosyalizme olan inancı ona yol gösteriyordu. Nitekim çalışmaya başladığı anketörlük şirketinde, kısa bir süre içerisinde, paraların düzenli verilmemesi ve yapılan anketlerin sudan sebeplerle iptal edilmesine karşı varolan tepkinin örgütlü hale gelmesini sağladı. Bölgenin ilk anketörler direnişi yaşandı o süreçte.

Tutsaklık süreci Mersin’de başladı Zafer’in, ilk gözaltısı değildi. Pek çok kez gözaltına alınmış, hatta Ulucanlar cezaevinde kısa bir tutsaklık yaşamıştı. Fakat önceki süreçlerinde ve alınışındaki direngenliğini bu kez emniyet sürecinde devam ettiremedi. Cezaevine girdiğinde devrimci mücadelesindeki bu kırılmanın olumsuzluklarını yaşıyordu ama bunun kendisini ketlemesine, önünde engel oluşturmasına izin vermedi. Çünkü o, devrimin, mücadelenin bir parçası olmakta kararlıydı. Yoldaşlarının da yardımıyla günlük yaşam içerisinde gün be gün aştı kendisini Zafer, gelişti, değişti, dönüştü. Bir noktadan sonra, öğrenme ve gelişmekte ısrarın adı oldu Zafer. ‘96 Süresiz Açlık Grevinde yer alışından, Ulucanlar direnişindeki konumlanışına kadar, her gün, her eylem, aldığı her görev onun zaaflarına karşı dişe diş mücadelesinin, kendini aşmasının birer vesilesi ve aynı zamanda birer göstergesi oldu.

Hiç yorum yok: